“Pizzanız 30 dakikada elinizde”
“10 dakikada kapınızda, soğumadan sofranızda”
“Aklındaysa kapında”
“Hızı Hisset”
Kilis, Manisa ve Muğla illeri başta olmak üzere altı milyona yakın motosikletli yani iki tekerlekli demir atlar bazen ulaşım için bazen iş için yollarda… motosiklet tutkunlarını da unutmamak gerek.
Zaman tasarrufu ve ekonomik nedenlerden dolayı bisiklet ve motosikletler sıkça kullanılıyor. Petrol ve karbon salınımı açısından olduğu kadar zaman tasarrufu açısından da bu çok kıymetli.
Ancak, geçen gün bir toplantıya giderken yaya geçidinden karşıdan karşıya geçen okul kıyafetli bir kız çocuğuna çarptı motosikletli bir kurye. Yaralanmalı bir kazaydı. Çok üzüldüm.
Son birkaç yılda anormal biçimde artan motosikletler büyük bir sorun olarak algılanmaya başlandı. Çevremdeki herkes şikayetçi. Her an, yolun herhangi bir yerinden kaldırıma büyük süratle çıkıveren bir motosikletle karşılaşıyorsunuz. Ağır aletler olduğu ve hızlı gittikleri için, ölüm ve yaralanma riski çok yüksek. Büyük kısmı, “Pizzanız 25 dakikada evinizde” sloganıyla çılgın gibi kullanmak durumunda kalan moto kuryeler. Artık yollar yürünemez halde ve yayalarda sürekli bir endişe hâkim. Herhangi bir toplu taşıma aracından inerken dahi tedirgin insanlar, çünkü araç ile kaldırım arasındaki bir metreden motosikletler geçiyor.
Pandemiden sonra artan sıcakta, soğukta çile çeken, zamanla yarışan, kendi hayatlarıyla birlikte hem yayaların hem diğer sürücülerin de hayatlarını tehlikeye sokan üç milyonu aşkın servis emekçisi var ülkemizde.
Özellikle yaşlılar, çocuklular, çocuklar, engelliler, işitme sorunu olanlar ve yürüyüş sevenler için yaya kaldırımları motosikletliler tarafından kullanılmamalı.
Kendini ve başkalarını tehlikeye atan, güvenliği için kask ve eldiven takmayan trafik kurallarına uymayan kısaca sorunlu ve sorumsuz kullanıcıların trafiğe ve trafik akışına olumsuz etkilerini en aza indirgemek için yapılacak eğitim, denetim ve düzenlemelerle zaman içinde bu kaotik durum düzelir umarım.
Sağlıcakla kalın…