Ben salça ekmekle öğün yedim.Öyle cips kola mola bilmem.Sandık dibinden şire,tiyekten üzüm,bostan arasından marul,etin yağlı yerinden dolma,keçi sütünden dondurmayla ekmek yedim.
Haraflarda çimdim,pınarlardan avucumu doldura doldura su içtim, ağaçlardan erik,zerdalı topladım.
Mağarabaşında böyüdüm sosyal medya yerine canlı kanlı hatıralı mahalle uşaklarım oldu.
Yazın yandım yazlıkta yattım,kışın dondum tandırda yün yattım .
Gece yarılarına kadar internetle oynamadım.Arkası yarını dinlerken ağzım ayrıldı keşerdim,sabah serçe sesilye uyandım.Saatim yoktu,hayattaki arığın kenarına güneş gelirken okul saati olduğunu anlardım.Kara önlüğüm,alabulus traşım,kolalı beyaz yakam vardı.
Hepimiz birdik.Zenginle fakirin arası bir ekmekti.
Sokakta arkadaşlarımla oynadım mahalle uşaklarım oldu.Dööşürdük filan amma birbirimizi yeen tutardık.
Evimizin üst başı bööklerin ,misafirlerin yeriydi.Acer halılar üstbaşa açılırdı.Büyüklerimiz konuşurken biz dinlerdik,başka odamız yoktu ki oraya gidek,mecburi kültür aktarımını yaşadık,eyi ki de yaşadık.
Geleneğimizi,göreneğimizi,yazılı olmayan kanunları büyüklerimizden öğrendik.Ayıbı,atebi,komşu hakkını orda belledik.
Baklava nerdee,şire geçerse elimize Nabi Edefendi idik.Salça dürümü,hamburgerden iyiydi.
Hazır su,kola mola bilmedik ,kalaylı tastan su içtik Yarabbi şükür dedik.El gün ne der diye ayıp edemedik eyiki de edemedik.