Kadın kooperatiflerinin çatısı altındaki binlerce kadın, kaynaklarını büyük ölçüde kendileri yaratarak ciddi boyutlarda toplum yararına çalışıyorlar. Daha önce evlerinden hiç çıkmamış kadınlar kooperatiflerde buluşuyor.
Bu kadınların kimi okul öncesi çocuk eğitim hizmeti sunuyor.
Kimi engelli çocuklar için merkezler açıyor.
Tabii kimi de gıda, sabun, tekstil, hediyelik eşya üretimi gibi ortaklaşa ekonomik girişimlerde bulunuyor.
Son yıllarda mülteci kadınların ekonomik ve sosyal entegrasyonuna yönelik çalışan kadın kooperatifleri de var.
BM’nin tahminlerine göre dünya genelinde neredeyse 1 milyar insanın ortak olduğu 750 binden fazla kooperatif var ve bunlar çok uluslu şirketlere oranla yüzde 20 daha fazla istihdam yaratıyor.
Dünyada yükselmekte olan bir trend olan kooperatifçilik sektörünün parlayan yıldızı ise sayıları hızla artan “Sosyal Kooperatifler”.
Sosyal Kooperatifler; sosyal hizmetlerin yaygınlaşmasını ve etkinliğinin artmasını sağlıyorlar. İtalya’da örneğin sosyal hizmetin yüzde 60’ını sosyal kooperatifler üstlenmiş durumda. Çocuk ve yaşlı bakımı için iyi bir alternatif. Öte yandan bu kooperatifler, günümüzün piyasa şartlarında çalışma imkanı bulamayan kadınlar, engelliler, yoksullar gibi gruplara istihdam sağlıyor.
Sosyal Kooperatif girişimcilerinin büyük bir bölümünü kadınlar oluşturuyor. Avrupa Kooperatifleri Konfederasyonu’nun raporuna göre, Batı Avrupa’da kadınlar kooperatif girişimciliğinde erkekleri geride bırakmış.
Atatürk, 1920’den ölümüne kadar geçen süreç içinde Türk kooperatifçilik hareketine de önderlik yapmıştır. Bu bağlamda, özellikle çiftçilerin kooperatifleşmesi konularında konuşmalar yaptığı, yasaların çıkarılmasında egemen rol oynadığı bilinmektedir. Atatürk bunlarla da yetinmemiş, eylemiyle de kooperatifleşme hareketine katkıda bulunmuştur. Örneğin iki kooperatifin kurucu ortağı olmuştur. Bunlardan biri, tarımsal amaçlı bir kooperatif olan Tarım Kredi Kooperatifi’dir. Diğeri ise, Ankara Memurları Tüketim Kooperatifi’dir.
TOBB Kadın Çalışmaları Kurulu olarak Türkiye’deki kadın kooperatiflerini mercek altına aldık. TOBB Sektörler ve Girişimcilik Dairesi ve TOBB ETÜ’den destek alarak çalışmalarımıza başladık.
Türkiye’de ilk olarak 1999 yılında kurulan kadın kooperatiflerinin sayısı 200’ü geçmiş durumda. Bu kooperatifler kadın istihdamı için önemli bir potansiyel oluşturuyorlar.
Ancak, kadının güçlenmesi ve istihdamının anahtarı olan kadın kooperatiflerinin en önemli talepleri hukuki mevzuatın eksikliğinin giderilmesi ve finansal kaynaklara erişimin kolaylaştırılması. Vergi muafiyeti, hibeler ve teşvikler taleplerinin başında geliyor. Kamunun projelerine destek ve paydaş olması gerekiyor. Ürünlerini pazarlamada ve yeni Pazar arayışlarındaki sıkıntılarına çözüm istiyorlar.
İlk andan itibaren artı değerin oluşumuna, ilk adımdan itibaren yerleşik kültürün ortaya çıkışına, ilk köyün siteye, ilk sitenin devlete, ilk devletin medeniyete dönüşmesinde hep onun parmak izine rastladığımız kadınlarımızın kooperatif kurarak ortaklaşa hem kendilerine hem de ekonomiye sağladıkları zorlu parkurda sizlerin de adımlarınızın izini görebilme dileğiyle sağlıcakla kalın.
Gülseren Hülya AKKAYA
TOBB Kadın Çalışmaları Kurulu Başkanı