Bu mini elektrik fabrikasının öylesine büyük gürültü yapardı ki, sesi ta Şehreküstü’den duyulurdu.. 

Çalışması sonucu ilkel elektrik fabrikamız sıcak atık su salardı o zamanlar. Alleben’e karışmaya hazırlanan bu sıcak sudan yararlanırdı bebesi olan kadınlar. 

Kadınlar genellikle sabah saatlerinde giderler,sıcak suyun başında kadın,çoluk çocuk varsa erkekler yaklaşmazlardı.

 

Yavrularının boklu bezini kışın “buyduran” soğuklarında o sıcak suda yıkardı anneler. 

Yaz aylarında ise, biz çocuklar, bir pınarı andıran o gözeden avladığımız tokaç balıklarını, babalarımızın içtiği rakıların boş şişelerine doldururduk. 

Kurbağaların daha mini minnacık yavruları olan bu iribaşlara tokaç balığı derdik biz. Nedense sıcak suda yüzmeyi severdi tokaç balıkları. 

Onları yakalayıp da ne yapardık, anımsayamıyorum. Hevesimiz geçince dereye salıverirdik herhalde. 

Artık ne tokaç balıkları kaldı geride, ne sıcak su, ne elektrik fabrikası, ne de o eski güzelim Alleben…