Yazıya nereden başlasam acaba diye düşündüm. Kadını kadın olarak anlatmak çok zor. Çünkü çok derinden hissediyorsun tüm yaşananları. Tabloya bakıp yorumlamak gibi değil. Çok zor, tablonun kendisisin. Ve her bir kadının yaşanmışlığı çok farklı. Ama bugün genel çerçevede bakalım.
Kadın daha doğduğunda ailesi tarafından bakılacak, büyütülecek, eğitim alacak ve sonra da iyi bir evlilikle yuvadan ayrılacak düşüncesiyle hayata başlıyor. Ülkemizin büyük bir kesiminde bakış açısı maalesef bu.
Eline verilen oyuncak bebekler ile güdülenen kız çocukları, eve para getiren baba modelini, evde çocuklara bakan, yemek pişiren, temizlik yapan anne modeline tercih etmiyor. En yoğun ve algılama oranı en yüksek yedi yaşı böyle yoğruluyor .
Okul hayatı; yeteneklerini ve dolayısıyla kendisini keşfetmesine olanak sağlıyor. Yaşıtlarıyla kendini kıyaslamaya başlıyor. Harçlığı ile parayı keşfediyor. Parayı ve zamanı kullanmayı öğreniyor. Sosyal zekasının üstünlüğünün farkına varıyor. Ve hayatla mücadeleye başlıyor.
İşte bu mücadelede başarı kazananlar İŞ başında. İşçi, memur, meslek sahibi olmanın yanı sıra az da olsa kendi işyerlerini açıyorlar. Daha çok yatkın oldukları hizmet sektöründe yoğunlaşan kadınlar bugün büyük başarılara imza atıyorlar. Zamanı iyi yöneterek hem anne, hem eş, hem de iş kadınlığını birlikte yürütüyorlar.
Bundan sonra ki süreçte kentteki ve kırsaldaki kadınların kooperatifleşerek, el ele vererek, yan yana yürüyerek çok daha büyük ve birçok kadını istihdam edecek projelerde birlikte hareket etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Erkek, kadın ve tüm dinamiklerle ortak ve uzun soluklu “Seferberlik” yapılmalı. Sevgiyle, saygıyla ve inanarak yapılan çalışmaların yorucu da olsa sonuç vereceğine inanıyorum. Kırsaldaki kadından kentteki kadınlara, evlerinden ekonomiye destek olan kadınlardan, çalışan kadınlara kadar hepsinin ortak akılla, ortak projelerle ve paylaşarak bu seferberliğe katkı sağlayacağına inanıyorum.
Üretimde daha çok kadının söz sahibi olacağı bir Türkiye için bütün kadınları bu seferberliğe davet ediyorum. Haydi “Kadınlar İş Başına”