ATMA Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Pervin Ersoy, Gaziantep’in de pilot il seçildiği ATMA Projesi ile ülke çapında önemli bir farkındalığa el attı.

ATMA Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Pervin Ersoy, Gaziantep’in de pilot il seçildiği ATMA Projesi ile ülke çapında önemli bir farkındalığa el attı. Rotahane, Projehane gibi önemli projeleri hayata geçiren Ersoy, şimdi de ATMA Projesi ile ATMAMA bilincinin aşılanması için çalışmalarına devam ediyor. Gaziantep’i neden pilot il seçti?  Ülke çapında bu projeden ne gibi bir kazanım görüyor? Tüm sorularımıza içtenlikle cevap veren Pervin Ersoy ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız sizlerle…

-Kendinizden bahseder misiniz?

İstanbul üniversitesi iktisat fakültesi mezunuyum. Uzun yıllar da turizm mesleğinin içinde eşimle beraber görev yapıyorum. Bunun dışında kendime ait geliştirdiğim projelerim ve kurduğum bir şirketim de var. Bu şirkette de lansman ve organizasyon işleri de yapmaktayım.

-ATMA projesinin amacı nedir?

Atma projesi aslında adından da anlaşılabileceği gibi çok adı üstünde bir proje. Bizler işin alfabesinden başlamak istiyoruz, alfabenin A’sı gibi aynen ATMA diyerek başlıyoruz. Çünkü insanlarda medeniyet için şehirlerin temiz olması, topluma karşı sorumluluk bilinci için ve bundan sonraki kuşaklara bırakacağımız tertemiz bir doğa için denizlerimize çevremize, doğaya hiçbir şekilde atmamalıyız. Elimizdeki çöplerin atılacağı yer sokaklar denizler veya ormanlar değil. Bunu kendimize alışkanlık haline getirmeliyiz ve ATMAMA bilincine erişmeliyiz. Proje bununla başladı aslında mantık olarak çok basit hiçbirimizin söylemeye bile gerek duymayacağı bir kelimeyi proje haline getirdik. Aslında bu o kadar önemli bir kelime ki ATMA. Elindekini sokağa yere doğaya ya da denize hiçbir yere atma. Atma ki kirletme, kirli bir ortamda bulunmak kirli bir çevrede bulunmak kirli bir denizde bulunmak kimse istemez.

- ‘’Sokaklar evimiz, sokaklar tertemiz ‘’ aslında kısa ama derin anlamlı bir söylem nasıl açıklarsınız?

Onun da mesajı çok basit aynı atmanın verdiği mesaj gibi. Nasıl evimizde biz çöpümüzü yerlere atmıyorsak oturduğumuz odanın içinde bizi rahatsız ediyorsa çekirdek yediğimizde odanın halısına atıyor muyuz? Atmıyoruz, ya da bir çubuk kraker yediğimizde ambalajını odanın ortasına veya yatak odamıza atıyor muyuz? Su içtik boş pet şişeyi evimizin herhangi bir yerine atıyor muyuz? Tabii ki hayır. Sokaklar evimiz sokakları evimiz gibi tertemiz tutmalıyız ve bu bilince erişmeliyiz. Çünkü baktığınız zaman Avrupa’da ve Amerika da vs insanlarda hep bu bilinç oturtulmaya çalışılıyor belki de çok fazla cezai yöntemlerle oturtulmaya çalışılıyor bizde çok fazla cezai şart yok belki de bu yüzden biz biraz rahat bir toplumuz. Bu cezai şartların getirilmesi bizi rapta zapta almak için çok doğru olur diye düşünüyorum.

O yüzden bu bayrağı almak için de şehirlerin belediyelerin canla başla uğraşması belki bir çok yerde uyarı tabelaları koyması, kendi yerel kanallarında Atma ile ilgili halkımızı yönlendirici bilinçlendirici ufak yayınlar yapması, Atma’yı desteklemesi gerekecek ki o şehirler beyaz bayrağı almaya hak kazansın.

-Sizce çevre kirliliği konusunda duyarlı mıyız?

Değiliz.

Bu konuda Gaziantep özelinde başlayacak projede paydaşlarınız kimler olacak?

Açıkçası ilk pilot şehir Gaziantep. Ben Gaziantep’ten çok büyük bir verim alacağımızı düşünerek Gaziantep’e başladım pilot şehir olarak. Bundan sonrasında bence yine büyük illerimizle devam edip büyük illerimize kampanyayı duyurmalıyız bunu yapmak demek bütün büyük illerin yakınındaki küçük illere de sirayet etmesi demektir. Kampanya duyulmaya başlandığında da insanlarda büyük bir algı ve farkındalıktır. Belki tam bir şeyi atacakken etrafta Atma’yı görüyorum billboardlarda görüyorum her yerde insanlar konuşmaya başladı ‘Atma’ hareketini diyecek. Düşünsenize 100 kişiden 2 kişiyi 3 kişiyi engellesek ne mutlu bize!

O sayı gitgide artacaktır. Biz de lütfen etrafımızdaki kişileri uyaralım ben buna da inanıyorum. Yani atan birini uyaralım. Bazen korkuyoruz bakıyoruz arabalardan çöpler atılıyor uyarmaya çekiniyoruz. Başımıza ne geleceği belli değil insanlar artık birbirlerinden de korkmaya başladılar. Sinir stres seviyesi inanılmaz yüksek boyutlarda ama yine de bir minik minik kibarca uyarılarda bulunarak atmamasını sağlayabiliriz. Bizler bu konuda bütün yönetim kurulu olarak ve Atma Projesi’nde çalışan tüm gönüllüler olarak belediyelerle iş birliğinin çok ön planda tutulması gerektiğini her zaman toplantılarda dile getiriyoruz. Çünkü bizim en büyük yandaşlarımız belediyeler. Biz bu projeyi bütün şehirlerde belediyelerle götüreceğiz. İstanbul’dan İzmir’den Adana’dan Gaziantep’ten Trabzon’a Rize’ye kadar belediyelerin de destekleriyle projeyi daha da kitlesel bir harekete dönüştürmeyi düşünüyoruz.

-Ne gibi sosyal bilinçlendirme kampanyaları düzenleyeceksiniz?

Biraz önce de bahsettiğim gibi belediyelerle işbirliği içerisinde tüm görsel mecralarda olmayı planlıyoruz oralarda olmak ve görünen mesajı yakalamak çok doğru geliyor bana. Bununla birlikte ufak tefek televizyon kanalları için hazırladığımız teaserlarımız var. Bu arada NTV sağ olsun bu projenin başından beri bize desteğini sürdürüyor ama diğer televizyon kanallarımızda da kamu spotu şeklinde görünüyoruz. Kamu spotu denildiği zaman biraz soğuk oluyor ama biz onu genel geçer olduğu için söylüyoruz. Biraz daha tatlı bir şekilde insanlarımızın bilinçaltına sokmaya çalışacağız Atma hareketini. Belki dizilerde ufak tefek vereceğimiz mesajımız olacak.  Ünlü bir dizi oyuncusu belki tam yere çöp atmakta olan birini uyaracak ‘Atma’ diyecek. O bizim için çok büyük bir sosyal mesaj olacak. Birçok yerde görülmeyi ve bilinmeyi çalışacağız. Bu aslında hepimizin projesi. Yönetim kurulumuz , Atma Gönüllülerimiz ve Atma Ünlülerimiz  (Survivor projesi gibi oldu) gönüllü  Atma Polislerimiz olacak onlar var. Ünlü isimlerimiz var onlardan da rica ediyoruz diyoruz ki sosyal medyanda biz bu işi bir duyuralım daha fazla duyulmayı sağlayalım. Daha çok insanı hedefleyelim ki bu iş olsun. Bir takım işi bu ama aslında baktığınızda tüm Türkiye’nin elinin taşın altına koyması gereken bir iş. 100-200 kişi ile olacak bir iş değil. Türkiye’de yaşayanların içinde olması gerekiyor, insanların birbirini uyarması desteklemesi ve çevrenin doğanın her yerin temizliği için el birliği ile çalışmamız gerekiyor.

-Projenin tamamlanması ile beraber insanların Atma Projesi ile ilgili ileride nasıl bir kazanım öngörüyorsunuz?

İleriye dönük en büyük kazanım 81 ilin 81’inde de beyaz bayrak sallanıyorsa bizim işimiz gerçekten olmuştur demektir. Biz gerçekten sokakları temiz tutmayı, doğaya denize çöp atılmamasını başarmışız demektir. Allah o günleri görmeyi nasip etsin. 81 ilde de beyaz bayrak sallandırmak hiç de kolay bir şey değil. Bu belki çok uzun bir süreç belki 5 yıl belki 10 yıl… Belki benim çocuklarıma devredeceğim bir proje belki sizlerin çocuklarınıza devredeceğiniz bir proje. Çünkü ağaç yaşken eğilir. Çocukları çevre bilinci konusunda ne kadar eğitirsek, atmama konusunda ne kadar bilinçlendirebilirsek o kadar başarılı olacağız. O kadar da mutlu olacağız tertemiz bir Türkiye bizi bekliyor olacak.

-Son olarak okuyucularımıza mesajınız?

Tek bir mesajım var böyle bir dernek kurup böyle bir hareket başlattıktan sonra benim de size en büyük mesajım olacaktır; Atma! Sokaklar tertemiz, sokaklar evimiz. Lütfen çevreni de uyar çevrende atan birileri varsa onlara da şu kelimeyi söyle; ATMA!