Vergi Usul Kanununda düzenlenmiş  vergi  cezalarının bir  kısmı hürriyeti bağlayıcı cezalardır. Bu kapsamda Vergi Usul Kanununun 359. Maddesinde “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları” başlığı altında bir  takım vergisel işlem ve fiillerin suç teşkil ettiği bu   fiillerin  hapis cezaları ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.

 

Prensip olarak “ekonomik suça ekonomik ceza” genel prensibi uyarınca vergi kanunlarına aykırı iş ve işlemlerden dolayı öngörülen cezalar parasal cezalar olmakla birlikte, sınırlı olarak bazı  fillerin cezası hürriyeti  bağlayıcı ceza olarak ihdas edilmiştir. Bu fiillerin büyük çoğunluğu  Vergi Usul Kanunun 359. Maddesinde sıralanmıştır. Hapis cezası gerektiren bu fiillerin en yaygın olanı ise sahte  ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmaktır. Bahse konu kanun maddesinde sahte  belge: “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde  bunlar varmış gibi düzenlenen belge” olarak tanımlanmıştır. Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ise  “gerçek bir  muamele veya duruma dayanmakla birlikte  bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle  gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge” olarak tanımlanmıştır.

 Dikkat edildiyse kanunda, “sahte  fatura” (halk arasındaki  deyimi ile  naylon fatura) kavramı yerine  “sahte  belge” kavramı kullanılmaktadır. Bunun anlamı, sadece fatura  değil aşağıda  sayılan belgeler de sahte olarak düzenlenip kullanılabilmektedir.

 Bu belgeler Vergi Usul Kanununda, fatura, sevk irsaliyesi, perakende satış vesikası (perakende satış fişi, makineli kasaların kayıt ruloları, giriş ve yolcu taşıma biletleri) gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, ücret bordrosu, taşıma ve otel işletmelerine ait belgeler(taşıma irsaliyeleri, yolcu listeleri, günlük müşteri listeleri) muhabere evrakı (ticari mektuplar)  olarak belirtilmiştir.

 Peki sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge özü itibariyle  nedir ve neden kullanılmaktadır?

Sahte  belgenin tanımı  yukarıda teknik olarak yapılmış olmakla  birlikte  kast edilen şudur; yani bir  mal  ve hizmet karşılığı olmayan belgedir. Halk arasında naylon fatura olarak tanımlansa da kağıt yapısı ve dizaynı açısından diğer faturalardan bir  farkı söz konusu değildir. Bir işletme diğer bir işletmeden herhangi bir mal veya  hizmet satın almadan, sadece fatura veya  kanunda sayılan diğer belgeleri düzenletip alıyor ve ticari  defterlerine işliyorsa bu fatura veya belge  “sahte  belge” hükmündedir. Bu fiilin Vergi Usul Kanunundaki cezası ise üç yıldan beş yıla kadar hapis  cezasıdır.

 Muhteviyatı itibariyle  yanıltıcı belgede ise ortada bir ticari ilişki olmakla birlikte; ya miktar veya mahiyet de uyumsuzluk bulunmaktadır. Örneğin faturada “malın miktarı” olarak 500 pantolun yazmasına  rağmen  gerçekte 1000 pantolun satılmış ise bu miktar itibariyle yanıltıcı faturadır. Keza 500 adet pantolun satıldığı halde faturada malın cinsi olarak 500 adet gömlek yazılmış ise bu durumda da mahiyet itibariyle  yanıltıcı fatura söz konusudur. Her iki durumda da muhteviyatı itibariyle  yanıltıcı belge söz konusudur ve  muhteviyatı itibariyle  yanıltıcı  belge kullanmanın yaptırımı on sekiz aydan üç yıla  kadar hapis  cezasıdır.

 O halde ciddi müeyyideleri olan “sahte ve muhteviyatı itibariyle  yanıltıcı belge”  neden kullanılır? Öncelikle, iyi  niyetli olamayan bir  takım işletmeler sahte  veya  muhteviyatı itibariyle  yanıltıcı  belgeyi, giderlerini arttırmak bu yolla işletme  karlılığını  azaltıp  daha az Gelir  ve Kurumlar Vergisi ödemek, keza sahte belgedeki Katma Değer Vergisini indirim konusu yaparak daha az Katma Değer Vergisi ödemek, ihracatta ise sahte belgenin Katma Değer Vergisinden yararlanarak  fazladan KDV iadesi almak olarak sıralayabiliriz.

 İyi niyetli bazı işletmeler ise yapmış oldukları bir  takım mal ve hizmet alımları karşılığı firmaları adına sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı  belge düzenlenebilmektedir.Uygulamada daha çok, nakliye faturaları, düşük tutarlı boya ve tamir hizmetleri faturaları şeklinde tezahür etmektedir.İşletme yönetiminin bu  faturaların sahte olduğunu bilme imkanı olmadığı gibi, bilerek alma ve kullanma iradesinin de olma ihtimali hayli zayıftır.Zira, bu  faturaların tutarları genelde o denli düşüktür ki yukarıda belirtilen vergisel avantajları sağlama kapasiteleri hayli zayıftır.

 Merak edilen husus ise şu olsa gerek; peki kanunda suç olarak tanımlanmış ve müeyyide olarak da  hürriyeti bağlayıcı hapis  cezası öngörülmüş sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanıcılarını uygulamada ne tür  risk ve tehlikeler beklemekte,  ne tür yaptırımlar ile karşılaşmaktadırlar? Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge  kullanımına ilişkin yaptırımlarda ikili yaptırım paketleri var. Birinci paket: Bilerek sahte belge kullanma yönünde değerlendirme yapılarak  bu yönde vergi inceleme raporlarının düzenlenmesi durumu. Bilerek sahte belge kullanma değerlendirmesinde; kullanılan belgedeki KDV kadar vergi, bunun üç katı kadar vergi ziyaı cezası, KDV dahil sahte belge tutarının %10’u kadar özel usulsüzlük cezası, sahte belge tutarı kadar maliyetlerin red edilerek oluşacak yeni kar üzerinden şirket ise Kurumlar Vergisi, şahıs ise Gelir Vergisi ve bu   vergilerin 3 katı vergi ziyaı cezası kesilecektir. Bilerek sahte belge kullanma fiilinden dolayı uzlaşma hakkı son derece sınırlı bir biçimde sadece özel usulsüzlük cezası için verilmektedir. Diğer vergi ve bunun üç katı tutarındaki vergi ziyaı cezaları hiçbir şekilde  uzlaşma kapsamına girmemektedir. Ki, vergi  ve cezaların tamamına yakını uzlaşma dışında kalmaktadır. Ayrıca bilerek sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma fiillerinde suç raporları yazılmaktadır. Bu suç raporlarında sahte belgeden dolayı üç yıldan  beş yıla kadar, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımından dolayı ise on sekiz aydan üç yıla kadar hapis  cezası istenmektedir.

 İkinci paket yaptırımlarda ise bilmeden sahte belge kullanma değerlendirmesi kapsamında yazılan raporlarda önerilen vergi ve cezalardır. Burada da  belgedeki tutarın KDV’si  kadar vergi, bunun bir katı kadar vergi ziyaı cezası ve KDV dahil fatura tutarının %10’u kadar özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.Bilerek sahte belge kullanma fiilinden farklı olarak tüm vergi ve cezalar için uzlaşma hakkı vardır, hapis cezası için suç raporu yazımlamamakta ve önerilmemektedir.Vergi ziyaı cezaları üç kat değil tek kat kesilmektedir. Gelir veya kurumlar vergisi yönünde genelde bir eleştiri yapılmamaktadır.

 Görüldüğü üzere bilerek sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma ile bilmeden kullanma arasında çok ciddi yaptırım farkları vardır.Ayrıca, bilerek sahte belge kullanma filinin yaptırımları  hem işletme açısından hem de işletmenin kanuni temsilcilerinin hapis cezaları ile  yargılanmaları nedeniyle son derece ağırdır.

 Peki bilerek sahte belge kullanama ile  bilmeden sahte belge kullanma ayırımı nasıl yapılmaktadır?Bu konudaki iyi  niyet nasıl tespit  edilmektedir?Elbette bu konuda niyeti  okuyan veya tespit eden ne  bir  cihaz ne  de niyet okuyucu insanlar  vardır. Objektiv bir  takım kriterler göz önünde bulundurularak değerlendirmeler yapılmaktadır.

 Bu kriterler;

 1-Kullanılan  sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedeki tutarı: Kullanılan belgenin tutarı düşük ise genelde bilmeden sahte belge kullanma yönünde kanaat belirtilmektedir.Tutar yükseldikçe , bilerek sahte belge kullanıldığı yönündeki kanaat artmaktadır.

 2-Ödeme belgeleri: Alınan mal veya hizmet karşılığı ödemelerin banka, finans kurumları veya  çekle yapılmış olması mükellefin lehine  değerlendirilmekte ve bilmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle belge kullandığı yönünde olumlu veri olarak değerlendirilmektedir.

 3-Taşıma belgeleri: Satın alınan mallara ilişkin sevk irsaliyeleri, taşıma irsaliyeleri, tartı fişleri, hamaliye belgeleri, yükleme  ve boşaltmaya ilişkin belgeler, OGS, HGS fişleri gibi mal sevkiyat ve hareketlerini tevsik eden belgelerdir.Bu belgeler, bilmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma yönünde değerlendirme yapılırken olumlu etki  yaratmaktadır.

 4-Kapasite: Alınan mal veya hizmetin işletmenin kapasitesi ile uyumlu olması, işletmenin bu mal veya hizmeti  satın alacak ve kullanacak kapasiteye sahip olması da bilmeden kullanma yönünde olumlu tesir yaratmaktadır.

 5- Kaydi envanter dengesi: İşletmenin kaydi  envanter dengesinin sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedeki mallar da dahil edilerek sağlanmış olması durumunda, iyi niyet konusunda  olumlu etki yaratmaktadır.

 Yukarıdaki  tüm faktörler göz  önünde bulundurularak bilerek veya bilmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanıldığına  karar verilmektedir.Bu kriterlerin hiç biri tek başına bir  anlam ifade etmemektedir.Ayrıca bir  yanlış  anlaşılmaya  mahal  vermemek adına şunu da belirtmek gerekir ki,  yukarıdaki  kriterlerin tümü  olumlu olsa dahi yine vergi  ve  cezai işlemler ikinci paket kapsamında, yani  bilmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma kapsamında  uygulanmaktadır.

 Görüldüğü üzere sahte veya muhteviyatı itibariyle  yanıltıcı belge kullanmanın işletme  açısından  çok ciddi riskleri bunmaktadır.Vergisel işlemlerin çoğunun internete ortamında yapılıyor olması, Mal alışlarına ilişkin verilen Ba formaları, mal satışlarına ilişkin verilen Bs formları, e-defter ve e- fatura  uygulamaları ile kullanılan sahte  belgelerin tespiti  hayli  kolay  hale gelmiştir.Maliye  bakanlığı ve  vergi müfettişleri yaptıkları incelemeler sırasında   sistem üzerinden sahte belge  kullanıcılarını tespit  ederek incelemeye  sevk edebilmektedirler.Vergi Müfettişlerinin Başkanlığını yaptığım süre içerisinde  bölgemizdeki firmaların en çok ağır  yaptırımla karşı karşıya  kaldıkları durumun   sahte  veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı  belge kullanma fiillerinden kaynaklandığını gözlemledik. Bu nedenle işletme yöneticilerinin   sahte  belge  konusunda  daha  hassas olmaları, bu fillerin tespiti halinde ağır  yaptırımlarının  olduğunu hatırlatmakta fayda mülahaza etmekteyiz.